29 Eylül 2012 Cumartesi

Empati...

Belirli dönemlerden geçeriz... Sıkıntılı, sevinçli, mutlu, mutsuz, hüzünlü, depresyon vs. Bir süreliğine... Bu durumlarda insan yalnız olmadığını bilmek ister, gerçekleri o zaman görür kimlerin gerçek dost, düşman olduğunu! Üzülür, kırılır, incinmiştir zaten... Acılara katlanmak ağır gelir, dışarı çıkmak istemez belki de. İnsanı yaralayan en büyük acı dedikodu ve art niyettir. Unutamaz asla... Unuttum dese de yaralar beynini... Çıkmaz sokaklarda kalırken küçük bi özür dilemeyle unuttum sanır ama zaman gösterir ki unutmadığını... Hata yapmamaya özen gösteririm. Kendi doğrularımı doğru diye kabul ettirmem! Bilimsel gerçeklere inanırım. Siz açken sizi kimse anlayamaz ya da ayağınıza kramp girmiştir karşıdaki kişi sizin acınızı anlayamaz daha doğrusu hissedemez. İnsanlar hatırlanmak isterler ama sadece kendilerini düşünürler, bencilce. Karşıdaki kişinin ne halde olduğunu bilmeden, hissetmeden. Laflar uzar da uzar... Önemli olan karşıdaki kişiyi sürekli arayıp, halini hatırını sormak değil, gönüllerin birleştiği, samimiyetin güçlü olduğu, yıkılmaz dostlukların küçük durumları önemsemediği dostluklardır. Şu anda aklındaki kişiyi arama ihtiyacı hissediyorsan, lütfen ara ve onu özel hissettir.
Sevgiler...